Sergi Bültenleri

Borusan Contemporary’de iki yeni sergi

21 Kasım 2014 Cum

Borusan Contemporary, Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu eserlerinden oluşan iki sergiyle sanatseverleri ağırlamaya hazırlanıyor. “Ortak Zemin: Su” ve “Uvertür: Yeni Eserler” adlı sergiler, 29 Kasım 2014 – 22 Mart 2015 tarihleri arasında Perili Köşk’te ziyaret edilebilecek.

Borusan Contemporary, Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu eserlerinden oluşan iki sergiyle sanatseverleri ağırlamaya hazırlanıyor. “Ortak Zemin: Su” ve “Uvertür: Yeni Eserler” adlı sergiler, 29 Kasım 2014 – 22 Mart 2015 tarihleri arasında Perili Köşk’te ziyaret edilebilecek.

Borusan Contemporary Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan seçilen eserler Kasım ayının sonunda açılacak iki özel sergi ile sanatseverlerin ziyaretine açılıyor. 16 Kasım’da sona eren “Ortak Zemin: Toprak” sergisinin devamı niteliğindeki “Ortak Zemin: Su” sergisi, 29 Kasım Cumartesi günü, Nazlı Gürlek’in küratörlüğünde sanatseverlerin beğenisine sunulacak.

Kathleen Forde’un küratörlüğünü yaptığı “Uvertür: Yeni Eserler” sergisinde ise Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’na yeni kazandırılan ve daha önce sergilenmemiş çalışmalar yer alıyor. Her iki sergi de 29 Kasım 2014 – 22 Mart 2015 tarihleri arasında açık kalacak.

Uvertür: Yeni Eserler

 “Uvertür: Yeni Eserler” sergisi, koleksiyonda son dönemde gerçekleşen coğrafi, estetik ve tür bazlı yeni açılımları sanatseverlere ulaştırmayı hedefliyor.

Serkan Özkaya’nın, aynı zamanda Fransa’nın ürettiği bir bombardıman uçağının adı olan Mirage (İllüzyon) isimli çalışması izleyiciye hayali bir yanılsama yaşatıyor. Görüntüdeki hareketli uçak gölgesi, izleyiciyi var oluş ve yokluk kavramlarını anlamsal ve fiziksel sorgulamaya itiyor. Özkaya, yaptığı ışık düzenlemeleri dışında görüntülere herhangi bir müdahalede bulunmadan izleyicinin bakış açısını değiştiren bir durum yaratıyor. Bu da çok katmanlı bir kuralsızlık oluşturuyor.

Ali Kazma’nın Absence isimli fotoğrafı, insana dair hiçbir ize rastlanmayan ama kışkırtıcı bir özelliği olan ve zaman zaman da önceki varlığına dair anımsatmalar yaşatan bir bölgede, Hollanda’nın terk edilmiş bir NATO üssünde çekildi. Sanatçı bu çalışmasında, savaşın ortaya çıkardığı manzarayla ilişkilendirilemeyecek küçük nesneleri gözlemliyor ve bu küçük nesneler aracılığıyla savaş makinelerine sahip bir dünyanın zihniyetini anlatmaya çalışıyor.

Jennifer Steinkamp’ın Fly to Mars adlı çalışması dört mevsim geçişlerinde, geçirdiği değişimlerle canlanan bir ağacın bilgisayar animasyonlu projeksiyonundan oluşuyor. Baharda açan rengârenk tomurcuklardan, kışın yapraksız kalan dallara kadar, izleyicilere bir ağacın doğal döngüsünü baştan sona izleme şansı veriliyor. Aynı zamanda, görüntüdeki ağaç, yer çekiminden kurtularak evrene ulaşmak istercesine, aşağı ve yukarıya doğru yaylanarak hareket ediyor.

2004’te kurulmuş, uluslararası üne sahip çok disiplinli bir stüdyo topluluğu olan Universal Everything’in Supreme Believers adlı eserinde, yalnız bir figür, yalın ve çimenle kaplı bir yüzeyde yolunu bulmaya çalışıyor. Yolculuk, elementlerin mücadele vererek savaştığı bir sonsuzluktan oluşurken, vücut daha sonra ayrışmaya başlıyor. Gizemli bir şekilde görünmez fiziksel güçlere teslim olarak, meraklı ve büyülü parçalara ayrışması sonucunda yok oluyor.

Jim Campbell’ın Exploded View eseri, birçok beyaz LED ışığın asılı olarak bir araya gelmesinden oluşuyor ve iki boyutlu tipik bir yüzeyi 3. boyuta taşıyor. Çalışma, birçok açıdan, yanıp sönen ışıkların gelişigüzel bir şekilde sıralanışı olarak görülmekle birlikte, uygun bir açıdan bakıldığında nesnenin odağı yer değiştiriyor. Böylece gözle oldukça zor çözümlenen figürlerin zihinle kavranması mümkün hale geliyor.

Marina Zurkow’un Mesocosm (Times Square, New York) eserinde ise spekülatif ve karma yapıdaki Times Square'de akan zaman temsil ediliyor. Ekranda geçen her bir dakikalık süre, dünyada geçen bir saate denk geliyor. Her bir döngü, bir öncekinden farklı şekilde ilerliyor. İnsan olan ve olmayan bütün karakterlerin davranışları ve görüntüleri, havanın değişimi gibi, basit bir olasılıkla belirleniyor. Hayvanlar, insanlar ve hava akıp giderken mevsimler oluşuyor, günler geçiyor, ay doğuyor ve batıyor.

Ortak Zemin: Su

“Ortak Zemin: Toprak, Su, Hava – Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu'ndan Seçkiler” sergi dizisi Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’na tematik bir bakış sunmayı amaçlayan ve birbirleriyle ilişkili üç sergiden oluşuyor. Bu dizide koleksiyondan eserler toprak, su ve hava “müşterek” kavramlarıyla olan ilişkileri üzerinden seçilerek bir araya getiriliyor.

Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan eserler içeren dizinin “Ortak Zemin: Su” adlı ikinci sergisi, çağdaş sanat ve dünyayla ilişkilenmenin bir yolu olarak, suyun çeşitli temsilleri ve suyla ilişkili bir dizi dünyevi konuyla ilişki kurmayı öneriyor. Herkese ait kaynaklar yani müştereklerimiz olan toprak, su ve havanın, eşitlik ve sürdürülebilirlik temelinde yönetimi, dünya üzerindeki yaşamımız açısından büyük önem taşıyor. “Ortak Zemin: Su”, bunun, suyla biçim veya içerik açısından ilişkilenen çok sayıda eser içeren kurumsal bir koleksiyondan yapılmış bir seçki bağlamında ne anlama geldiğine odaklanıyor.

Fotoğraflar, resimler, interaktif yerleştirmeler, videolar, neon ve baskı gibi farklı mecralarda üretilmiş çok sayıda eseri bir araya getiren sergi, güzel ve romantik manzaralardan sanayi bölgelerine ve doğanın peyzaj üzerindeki duygusal etkisine, sakin ve huzurlu sahnelerden fırtınalı denizlere kadar uzanan geniş bir yelpazede suyun hem doğal hem kültürel bağlamda çeşitli temsillerini içeriyor.



Sayfayı Paylaş